
Bu yıl 4. düzenlenecek olan Sessiz Sinema Günleri’nin 4 günlük dopdolu programı açıklandı.
Dünyanın farklı arşivlerinden Dans teması altında bir araya getirilen restore edilmiş sessiz filmler 14-17 Aralık tarihleri arasında 4. Sessiz Sinema Günleri kapsamında canlı müzik eşliğinde seyirci karşısına çıkıyor.
Kino İstanbul sessiz sinemaya duyduğu büyük sevgiyi bir festivale dönüştürdü. Sessiz filmlerin avangard gücünü vurgulayan, canlı müzik eşliğinde yaptığı gösterimlerle imaj ile ritm arasındaki büyülü ilişkiyi ortaya çıkaran festival, tekrarı mümkün olmayan deneyimler yaratıyor. Aralarında yeni restore edilmiş filmlerinin de yer aldığı dünyanın farklı arşivlerinden görüntüler, sadece sessiz sinemaya adanmış bir festivalle bu yıl dördüncü kez İstanbullu seyirciye ulaşıyor.
Tüm gösterimler, sessiz film üzerine uzmanlaşmış küratörler, akademisyenler ya da araştırmacıların sunumları ile zenginleşiyor ve canlı müzik eşliğinde gerçekleşiyor. Cineteca di Bologna, Eye Filmmuseum, Cinematheque Française’nin işbirliğiyle gerçekleşen festival, Akbank Sanat’ın yanısıra, Goethe Institute İstanbul, İtalyan Kültür Merkezi ve Fransız Kültür Merkezi’nin çok değerli desteğiyle gerçekleşiyor.
Biletlere BİLETİX‘den ulaşabilirsiniz.
4. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri Programı
Dokumacılar / Akbank Sanat İstanbul / 14 Aralık 2017 / Satın Al
Oyuncular: Paul Wegener, Valeska Stock, Hermann PickaKurmaca / Almanya / 1927 / 97’ / Siyah & Beyaz19. Yüzyıl ortasında tekstil işçilerinin protestolarını odağına alan Gerhart Hauptmann imzalı Dokumacılar adlı tiyatro oyunu, 1892’de sergilenmeye başladığında Almanya’nın o dönemki devrimci rüzgarı içinde büyük ses getirmişti. Büyük müdahalelerden kaçınarak, orijinaline olabildiğince yakın biçimde senaryolaştırılan film, dönemin ünlü sinemacılarının bir araya geldiği muazzam bir yapım. Bireysel kahramanların olmadığı, kitlelerin öne çıktığı bu eserin estetiğine uygun olarak sinema dilinde de Eisenstein ve Pudovkin etkileri hissediliyor. Bu bakımdan Dokumacılar, o dönem Alman sinemacıların çağdaşları Sovyet sinemasıyla kurdukları ilişkiye dair ender örneklerden biri olma özelliği de taşıyor. Arayazı tasarımlarında ise hala ekspresyonizm estetiği göze çarpıyor.Dokumacılar Almanya Film Enstitüsü (DIF), Hollanda EYE Film Müzesi ve İsviçre Sinemateki arşivlerinde bulunan ve aynı dönemden günümüze ulaşan üç farklı kopya temel alınarak 2012 yılında Friedrich-Wilhelm-Murnau-Stiftung tarafından 2K dijital formatta restore edildi.
Dans Filmleri Seçkisi / Akbank Sanat İstanbul / 14 Aralık 2017 / Satın Al
Kısa Filmler Seçkisi 70’
“1897 yılından 1925 yılına uzanan bu seçki, duyguların beden hareketleriyle ifade edildiği dansı odağına alıyor. Sinemanın ilk yıllarından beri dans, bu yeni sanatın en gözde konularından biri oldu. Erken dönemde Lois Fuller’in geliştirdiği yılan veya kelebek dansı gibi dönemin çok ses getiren popüler sahne performansları filme alınıyor, kimi zaman bu popüler performansla sadece kameranın gözü için özel sergileniyor, kimi zaman da kurmaca filmlerin olay örgüsünün arasına yerleştirilmiş dans görüntüleriyle sinema perdesi sahneye dönüşüyordu. Dans, kimi kurmaca filmlerin temel konusu da olmuştu. Bazı dansların geleneksel kostümleri, kendine has renkleri ve egzotik motifleriyle sinemacıları ve kitleleri büyülemişti. Bu seçkide tango, bale ve geleneksel halk danslarının belgesel kayıtlarının yanı sıra dansa odaklanan kısa komediler yer alıyor. Filmler sessiz olmasına rağmen, o dönem hep canlı müzik eşliğinde gösteriliyordu. Ancak, seçkide en erken ses kayıtlarından biri de izleyicilerle buluşacak: 1897 yılından Edison imzalı Dickson Experimental Sound Film.”
Müzik: John Sweeney
Oyuncular: Pola Negri, Antonio Moreno, Wallace BerryKurmaca / ABD / 1923 / 110’ / Siyah & Beyaz“17. yüzyıl’da İspanya’da geçen İspanyol Dansçı, tutkulu bir aşk hikayesi. Müflis soylu Don Cesar, tüm varlığını kaybetmeden önce kalesinde büyük bir parti verir. Partide Don Cesar’ın falına bakan dansçı Maritana hem aşk hem yoksulluk hem de ölüm görür, ancak kehaneti kendine saklar, söyleyemez. Don Cesar ve Maritana arasında yeşeren aşk, türlü zorluklardan geçecektir. En başta da, Maritana’ya sahip olmak isteyen kralın oyunlarını atlatmaları gerekecektir.Ernst Lubitsch filmlerindeki performansıyla halihazırda dönemin ünlü oyuncuları arasında yerini alan büyüleyici yıldız Pola Negri, İspanyol Dansçı’nın başrolünde. Negri’nin Almanya’daki başarılı sinema kariyerinden sonra geldiği Hollywood’da yaptığı bu üçüncü filmi, büyük ses getirmişti.2012’de Hollanda EYE Film Müzesi tarafından yapılan restorasyonda, uzun yıllar filmin yarısına yakın kısmının eksik olduğu ortaya çıkarıldı. Farklı formatlardaki çeşitli kaynaklardan derlenerek orijinal senaryosuna uygun olarak restore edilen film, İstanbul’da ilk kez seyirciyle buluşacak.”Müzik: Günter Buchwald & Frank Bockius & Burak Ayrancı
Yönetmen: Lois Weber
Oyuncular: Anna Pavlova, Rupert Julian, Wadsworth Harris
Kurmaca / ABD / 1916 / 115’ / Siyah & Beyaz
“Başarılı yönetmen Lois Weber’in ünlü balerin ve koreograf Anna Pavlova ile birlikte tasarladığı Porticili Dilsiz Kız, 17. yüzyıl ortasında İspanya işgali altındaki Napoli’de yaşayan balıkçı kız Fenella’nın öyküsüne odaklanıyor. İspanyol bir soylunun önce baştan çıkarıp sonra terk ettiği Fenella’nın kardeşi, İspanyol işgalcilere karşı bir ayaklanmanın fitilini ateşler. O dönem başarılı bir opera eserinden sessiz sinemaya uyarlanan filmin, kimi kaynaklara göre bazı ülkelerdeki gösterimleri benzer ayaklanmaları ateşleyebileceği gerekçesiyle engellenmiş. Sanatını müthiş bir titizlikle icra eden iki kadının, yönetmen Lois Weber ve balerin Anna Pavlova’nın ellerinden çıkan bu müthiş film, dönemin en büyük bütçeli yapımlarından biri.
2015’te iki farklı kopyadan derlenerek orijinal senaryosuna olabildiğince yakın halde restore edilen Porticili Dilsiz Kız, geçtiğimiz yıl Ayakkabılar adlı filmini gösterdiğimiz, yönetmen Lois Weber’e duyulan ilginin de artmasına yol açtı. Film, dünya çapında birçok festivalde gösterildi ve gösteriliyor. ”
Müzik: John Sweeney
Oyuncular: Pola Negri, Maria Duleba, Witold Kuncewicz
Kurmaca / Polonya / 1917 / 67’ / Siyah & Beyaz
“Büyüleyici yıldız Pola Negri’nin bilinen en eski filmi olan Bestia, fakir bir köylü kızı olan Pola’nın öyküsüne odaklanıyor. Sevgilisi Dimitri’nin boğucu ilgisinden bunalan Pola, ona bir oyun hazırlar. Bir gece bir otel odasında Dimitri’yi önce zil zurna sarhoş eder, ardından parasını alır ve terk eder. Kendi başına kurduğu özgür hayatında modellik yapmaya ve bir kabarede dans etmeye başlar. Zengin işadamı Aleksi’ye gönlünü kaptıran Pola, kendini çıkışsız bir yasak aşkın içinde bulur. Dimitri de intikam için Pola’nın peşindedir.1920’lerin başında Amerikalı bir dağıtımcı tarafından satın alınan ve küçük müdahalelerle yeniden kurgulanarak Polonyalı Dansçı adıyla gösterilen Bestia, 2017 yılında Filmoteka Narodowa tarafından 4K kalitesiyle restore edildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Polonya’daki büyük yıkım nedeniyle filmin başka bir kopyasının olmadığı düşünülüyor. Restorasyon da New York’ta Museum of Modern Art’ta saklanan nitrat kopya üzerinden yapıldı.”
Müzik: Daniele Furlati
Oyuncular: Sarah Bernhardt, Jeanne Hatto, Jean CoquelinFransa / 1900 / Siyah & Beyaz ve Renkli
Fransızca / Altyazı: Türkçe“1900 yılında Paris’te gerçekleştirilen ve zamanının teknolojik icatlarının sergilendiği Uluslararası Fuar’da halkla buluşan Phono-Cinéma-Théâtre, renkli ve sesli filmlerden oluşan olağanüstü bir gösteri. Ünlü sahne sanatçılarının rol aldığı, dönemin ses getiren tiyatro, dans, opera ve operet performanslarının kaydedilmiş görüntülerinden ve seslerinden oluşuyor Phono-Cinéma-Théâtre. Sinemanın ilk yıllarından beri görüntüyü sesle zenginleştirme deneylerinin en önemlilerinden olan bu seri, özel bir stüdyoda kaydedilmiş. 35 milimetre filme kaydedilmiş görüntülerin, özel bir silindire kaydedilmiş ses kaydıyla senkronizasyonu otomatik değildi, her gösterimde projeksiyon operatörü ve fonograf operatörü tarafından ayarlanıyordu. 1900 yılından günümüze ulaşan kimileri renkli, orijinal ses kayıtlı bu kısa filmler sinema tarihine ve sinema sanatına bakışınızı değiştirecek.Fransa Sinemateki ve Gaumont Pathé Arşivi’nin işbirliği ve ortaklığı ile bir araya getirilen otuzun üzerinde film, Phono-Cinéma-Théâtre serisinin neredeyse tamamını oluşturuyor. Lobster film stüdyolarında tamamlanan restorasyon ile yüzyıl başının eğlence kültürüne gözümüzün önünde capcanlı bir pencere açılıyor.”
Müzik: John Sweeney, Günter Buchwald & Frank Bockius
Oyuncular: Herman Thimig, Ossi Oswalda, Victor Janson.
Kurmaca / Almanya / 1919 / 64’ / Siyah & Beyaz
“Hollywood’ta edindiği büyük başarıdan önce Ernst Lubitsch’in Almanya’dayken çektiği Oyuncak Bebek, yönetmenin sessiz filmleri arasında önemli bir yere sahiptir. Erken dönem sinemanın da klasikleri arasında yer alan bu sıradışı film, E. T. A. Hoffmann’ın bir öyküsünden uyarlanmış. Genç Lancelot, soylu amcasının mirasının tek varisidir ancak çekingen ve utangaç doğası sebebiyle evlenmek istememektedir. Mirasını güvenceye almak için Lancelot’u evlendirmeyi aklına koyan baron, bir akşam partiye davet ettiği kırk genç kadın arasından Lancelot’un ideal gelini seçmesinde ısrar eder. Lancelot ürkerek manastıra kaçar. Miras meselesini öğrenen papazlar, Lancelot’u bir kuklayla evlenmeye ikna eder. Ancak kukla, düğünden hemen önce bozuluverir. Endüstri devriminin getirdiği hızlı ve yaygın mekanikleşmenin dönemin hayal gücü üzerindeki etkilerinin popüler kültüre yansımalarından biri olarak görülebilecek Oyuncak Bebek, kaçırılmaması gereken bir klasik.”
Oyuncular: Buster Keaton, Virginia Fox, Joe RobertsABD / 1921 / Siyah & Beyaz / 27’Buster Keaton’ın usta sinemacılığının bir diğer örneği olan The Goat sürükleyici bir kaçış hikayesi. Filmde, bir suçluyla karıştırılan ve hayatı rayından çıkan Buster’ın başından geçenler anlatılıyor. Sinemanın, zaman algısını manipüle etme ve perdeye yansıyan ritmi eğip bükme marifetlerini, absürt bir gerilim ve komedi unsuru olarak kullanıyor Keaton. Arabaların, trenlerin hızına bir de imkansız mekanlardan imkansız şekillerde sıyrılıp kaçabilen kendi bedenini ekleyerek, bir kovalamaca
hikayesini adeta sinema sanatının ritim yaratma kabiliyetlerinin açık yürekli bir gösterisine dönüştürüyor.
Oyuncular: Buster Keaton, Virginia Fox, Joe RobertsABD / 1921 / Siyah & Beyaz / 27’Buster Keaton’ın usta sinemacılığının bir diğer örneği olan The Goat sürükleyici bir kaçış hikayesi. Filmde, bir suçluyla karıştırılan ve hayatı rayından çıkan Buster’ın başından geçenler anlatılıyor. Sinemanın, zaman algısını manipüle etme ve perdeye yansıyan ritmi eğip bükme marifetlerini, absürt bir gerilim ve komedi unsuru olarak kullanıyor Keaton. Arabaların, trenlerin hızına bir de imkansız mekanlardan imkansız şekillerde sıyrılıp kaçabilen kendi bedenini ekleyerek, bir kovalamaca
hikayesini adeta sinema sanatının ritim yaratma kabiliyetlerinin açık yürekli bir gösterisine dönüştürüyor.
Oyuncular: Pola Negri, Arthur Schröder, Ernst Wendt.Kurmaca / Almanya / 1918 / 85’ / Siyah & BeyazBüyüleyici yıldız Pola Negri’nin hayat verdiği Mania adlı genç ve güzel bir tütün fabrikası işçisinin besteci Hans’a olan aşkını anlatıyor Mania. Fabrikada üretilen sigaranın posterlerinde yer almak üzere seçilen Mania, poster stüdyosunda Hans ile tanışır. Ancak zengin bir sanat patronu olan Morelli de Mania’ya göz koymuştur. Aşkı uğruna bir opera besteleyen Hans’ın Berlin’deki Ulusal Opera’da sergilenecek olan eseri, Morelli tarafından engellenir. Morelli’yi bu kararından vazgeçirmeye çalışan Mania, zamanla onun arzularına boyun eğmek zorunda kalır. Sonunda opera sergilenir, ancak aşıkları hazin bir son beklemektedir.Uzun yıllar kayıp olduğu düşünülen ve 2006 yılında bulunan film, 4K teknolojisiyle restore edilerek dünyanın birçok kentinde gösterildi. Çarpıcı mor ve sarı tonlardaki orijinal renkleri korunarak gerçekleştirilen restorasyon, alanındaki en başarılı uygulamalardan biri olarak görülüyor.
Müzik: John Sweeney
Seslendiren: Tilda SwintonBelgesel / ABD, İngiltere, Fransa / 2017 / 95’ / Siyah & Beyaz Orta Doğu coğrafyasındaki etkisi bakımından Arabistanlı Lawrence ile karşılaştırılan İngiliz kaşif ve siyasetçi Gertrude Bell’in yaşamına odaklanıyor. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiliz hükümeti tarafından Irak’a göreve gönderilmeden önce, Gertrude Bell Arabistan coğrafyasında yıllarını geçirmişti. Bölgenin tarihine ve siyasetine hakimdi. Erkek egemen siyaset alanında izini bırakan az sayıdaki kadından biri olan Gertrude Bell’in gerçek yaşam öyküsünden kimi anlar, Bell’in mektuplarından, günlüklerinden ve gizli yazışmalarından derlenmiş metinler aracılığıyla anlatılıyor. Tilda Swinton’ın sesiyle hayat verdiği Bell’in kelimelerine, Bell’in yaşadığı dönemde ve bulunduğu coğrafyalarda kaydedilmiş tarihi görüntüler eşlik ediyor. Çeşitli arşivlerden derlenmiş ve daha önce izleyiciyle buluşmamış bu tarihi görüntülerle, Bell’in daha önce yayınlanmamış binlerce sayfalık yazışmalarından derlenmiş anları birleştiren Bağdat Mektupları, etkileyici bir arşiv araştırmasının ve titiz bir kurgu çalışmasının ürünü muazzam bir belgesel.Yönetmenlerden Sabine Krayenbühl’ün katılımı gerçekleşecek.
Kısa filmler seçkisi 70’
Geçen yıl festivalde özel bir bölüm ayırdığımız Kinemacolor dizisine bu yıl kaldığımız yerden devam ediyoruz. Cineteca di Bologna’nın yeni restore ettiği, sinema tarihinin ilk renkli filmleri bir araya geliyor. George Albert Smith tarafından 1906 yılında keşfedilen ve zamanında özel bir yansıtma yöntemiyle gösterilen filmlerin büyük bir çoğunluğu 1920’lerde kaybolmuş. Bu sene ayrıca 1912-1913 senelerinde Pathécolor adı verilen tekniği kullanarak büyüleyici güzellikte renklendirilmiş filmler de programımıza dahil olacak.
Müzik: Daniele Furlati
Tropiklerin Deniz Perisi / Fransız KM İstanbul / 17 Aralık 2017 / Satın Al
Yönetmen: Henri Étiévant, Mario Nalpas
Oyuncular: Joséphine Baker, Pierre Batcheff, Georges Melchior
Kurmaca / Fransa / 1927 / 86’ / Siyah & Beyaz /
Tropiklerin Deniz Perisi, Folies-Bergère’deki danslarıyla Paris’te muazzam bir ün kazanan Joséphine Baker’in ilk uzun metraj filmi. Seyahat yazıları ve macera öyküleriyle tanınan ünlü romancı Maurice Dakobra’nın kaleme aldığı, Monte Pueblo adlı kurmaca bir sömürgede geçen hikayede Baker, sevdiği adamın peşinden Paris’e giderek sahne kariyerine adım atan egzotik güzel Papitou’yu canlandırıyor. Paris’te sergilediği sahne gösterileriyle örtüşen rolünde parlayan Baker, dönemin eleştirmenlerine göre güzelliği ve performansıyla olay örgüsünü gölgede bırakıyor, filmin önüne geçiyordu. Sömürge topraklarının ve sömürge altındaki halkların temsili bugün hala tartışmalı olan, yüzyıl başındaki fikirlerin de gözlemlenebildiği filmde Luis Buñuel’in yönetmen yardımcılığı yaptığını da not düşelim.
Müzik: John Sweeney
Sıkıntılı Serüven / Fransız KM İstanbul / 17 Aralık 2017 / Satın Al
Yönetmen: Jacob Protazanov
Oyuncular: Ivan Mosjoukine, Valentine Dark, Nathalie Lissenko Kurmaca
Fransa / 1920 / 84’ / Siyah & Beyaz /
Angoissante Aventure, Granier markisinin oğlu Octave’ın beklenmedik bir maceraya atılmasını perdeye taşıyor. Markisin birbirine tamamen zıt karakterli iki oğlu vardır: Charles avare ve başıboş, Octave ise oturaklı ve disiplinlidir. Babası, Charles’ı disipline etmek için onu evlendirmek istemektedir. Ancak Charles’ın bir kabare yıldızı olan Yvonne ile ilişkisi vardır. Kendisiyle konuşmak için gelen Octave’ı ağına düşüren Yvonne, onu birlikte kaçmaya ikna eder. Octave ardında bir veda notu bırakarak babasının evini terk eder. Sonrasında atıldıkları macera onları uzak diyarlara, İstanbul’a sürükler. Tiyatro ve sinemanın gösterişli dünyasından acınası bir yoksulluğa uzanan maceralarında karşılaştıkları onca olay, Octave ve Yvonne’u sonunda korkunç bir suç işlemeye iter. 1982 yılında Fransa Sinemateki tarafından restore edilen bu
film Yalta, Marsilya ve İstanbul’da çekilmiş. Filmde, dönemin ünlü aktörü Ivan Mosjoukine yer alıyor.
Müzik: Carroll Catcher