
Grinin Elli Tonu
Son zamanlarda kendinizi hangi kitapevi’ne atsanız hangi online kitap sitelerine tıklasanız, başınızı sağa sola çevirseniz dahi dikkatinizi çeken hani hep şu 1 numara olan ve uzun süredir sırasını kimseye kaptırmayan kitaptan söz ediyorum. Şahsen kitabı ilk gördüğüm zaman “Yine mi kişisel gelişim!’ karmaşasına düşmüştüm. Siyah fon üzerine gri bir kravat formatıyla adını gerçekten yansıtan, gizemli bir biçimde nezaketle duruyordu raflarda. Kitaba dışarıdan baktığınızda aslında hiçbir çekiciliği yok, hatta ‘Acaba hangi konuda olabilir diye düşünüyorsunuz, evet, bir adam hakkında olabilir ama konusu ne?’..Bende bu merakıma yenilip ‘neymiş bu roman’ düşüncesiyle aldığım 576 sayfalık kitabı 1 günde okudum dersem ne derseniz?


Kitabın başarı sırrı ile ilgili pek çok düşünce ve spekülasyon mevcut. Kimisi dahice pazarlama taktiği, kimisine göre tamamen cinsellik satar düşüncesi, bana göre ise kadının cinselliğini, zevkini ön planda tutan, onu özgürleştiren, aslında kadınların “itaatkar”dan çok “hakim” olduğunu itiraf eden, kimsenin utanmadan metroda otobüste okuduğu ( Özellikle kadınların), kadın ruhu ve cinselliği ile ilgili klişeleri yıkan, erkeklere aslında bu konuda bir mesaj veren, doymamış kadın ruhuna ve aşkına merhem olan bir hikaye. Grey ise ideallerdeki erkek ve bir kadını nasıl mutlu edeceğini iyi biliyor. “Amacımız zevk vermek Bayan Steel” diyerek de kadınlara mesaj veriyor. Hani bir zaman meşhur bir “Issız Adam” vardı. İşte yeni ıssız adamımız “Grey”. Beyazperdeye aktarıldığı zaman şahsen bir zamanlar “Ben aynı ıssız adamım “ diyerek ortada dolaşan özenti Türk Gençliği’nin film’den sonra “ Ben de aynı Christian Grey’im aslında, gri tonlarım var, bebek.” dediklerini duyar gibi oluyorum.
Kitabın adı: Gri’nin Elli Tonu