İstanbul Tüyap Kitap Fuarı başlamadan önce hangi kitaplar piyasaya çıkıyor, diye merak ediyorsanız listemize göz atmanızı öneririz. Kasım 2018’de yeni çıkan kitaplar arasından farklı konu ve türlerdeki birbirinden değerli 17 kitabı sizin için derledik.
Keyifli okumalar!
Kasım 2018’de Kitapçıların Raflarında Yer Alan 17 Yeni Kitap
1- Son
Ayşe Kulin
Everest Yayınları
Sayfa Sayısı: 304
Ayşe Kulin’in heyecan verici kaleminin, sürükleyici anlatımının doruk noktalarından biri olan Son’da Kulin’in daha önceki romanlarından tanıdığımız kahramanların sona eren hikâyeleriyle karşılaşıyoruz. Son; içinde tuhaf bir sıkıntısı olanların, memleketin hallerine dertlenenlerin, birini hep son gördüğü haliyle hatırlayacağını bilenlerin, ülkeden ülkeye savrulanların, üstüne gidildiğinde gözü hiçbir şeyi görmeyenlerin, aşk yerine umutla yetinmek zorunda kalanların hikâyesi.
Everest Yayınları etiketiyle okurlarla buluşan Son; denize doğru akarken birbirine karışan nehirlerin, tesadüflerin, denk gelişlerin, kesişmelerin, hiç unutmayanların ve kördüğümleri çözmeyi dileyenlerin romanı.
2- Titan’ın Sirenleri
Kurt Vonnegut (Çev. Handan Balkara)
Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 312
Kara mizahı, sivri dili ve eşsiz hayal gücüyle 20. yüzyılın en önemli yazarları arasında yer alan Kurt Vonnegut’un Titan’ın Sirenleri adlı eseri ilk defa Türkçede! Vonnegut bu romanında okuru uzayda ve zamanda curcunalı bir yolculuğa çıkararak insanın hayattaki amacını ve evrenin derin anlamsızlığını sorguluyor.
Romanın konusu kısaca şöyle: Milyoner kâşif Winston Niles, Rumfoord uzay gemisiyle bir krono-sinklastik infundibulumun ortasına dalarak saf enerjiye dönüşür. Yalnız elli dokuz günde bir maddeleşebilen ve bir saatliğine dünyadaki evine dönebilen karakterin tek tesellisi, artık geçmişi ve geleceği tamamen görebilmesidir. Karısının dünyanın en zengin ve en ahlaksız adamı Malaki Constant’la birlikte uzay yolcusu olacağını da bilmektedir. Malaki’nin bu beklenmedik destansı yolculuğu onu tanıdık ve tanımadık pek çok gezegene, dünyamızın işgaline, Titan’da yüz binlerce yıldır bekleyen bir uzaylı turiste götürecektir.
3- Kendi Işığında Yanan Adam
Tanıdığım Metin Erksan
Ercan Kesal
İletişim Yayınları
Sayfa Sayısı: 139
Susuz Yaz ve Sevmek Zamanı gibi iki kült filmin yaratıcısı, sinema tarihimizin en üretken ve özgün yönetmenlerinden Metin Erksan’ı Ercan Kesal’ın kaleminden okuyoruz. Ercan Kesal; kaleme aldığı Kendi Işığında Yanan Adam’da usta yönetmenin hayatının son demlerine eşlik edişini, onunla arkadaşlıklarını ve sadece sinema hakkında değil; insan halleri, İstanbul ve pek çok konudaki sohbetlerini anlatıyor. Meslektaşlarına ve “sektöre” kızgın, zaten “huysuzluğuyla” maruf ama aklıyla, enerjisiyle hemfikir olmayanlara bile ilham ve can veren Erksan’ı Kesal, adeta bir roman kahramanı gibi tasvir ediyor. Aynı zamanda bir yarenlik, bir dostluk, bir muhabbet hikâyesi olan bu kitabın sonunda ayrıca Erksan’la Sevmek Zamanı üzerine yapılmış son mülakat yer alıyor.
4- Kalp Gidince
Margaret Atwood (Çev. Sıla Okur)
Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 400
Bilim kurgu ve distopik edebiyatın yaşayan en büyük temsilcilerinden Margaret Atwood’un ilk defa 2015 yılında The Heart Goes Last adıyla yayımlanan romanı Kalp Gidince, Doğan Kitap etiketiyle Türk okurlarla buluşuyor.
Romanın konusu kısaca şöyle: ABD’deki ekonomik krizde işsiz ve evsiz kalıp arabalarında yaşamaya çalışan Chairmaine ve Stan kendilerine yeni bir yaşam vaat eden Pozitron Projesi’nin ilanını görürler. Çevresi duvarlarla çevrili bu yeni yaşama katılan herkes yılın bir ayını dış dünyada, Consilience’te güzel bir hayat sürerek; bir ayını da Pozitron’da mahkûm olarak geçirmektedir. İnternetin, dış dünyayla bağlantının olmadığı Pozitron’da ancak yönetimin izin verdiği dergi ve gazeteler okunabilmektedir. George Orwell’in 1984’ünü anımsatan bir dünya düzeninin hüküm sürdüğü Pozitron’da en önemli projelerden biri de insan beynindeki sevgi anlayışını yok edip insanlara sevmeyi değil, boyun eğmeyi öğretmektir.
5- Gücenmedim Dersem Yalan Olur
Başak Buğday
İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 280
Her ay Ot Dergi’de yazdığı köşe yazılarından tanıdığımız Başak Buğday, Ihlamur Günlükleri adlı şiir kitabından sonra ilk romanı Gücenmedim Dersem Yalan Olur‘la okuyucularla buluşuyor.
Altın günlerindeki kısırın gücüne, karne hediyesi bisiklete atlayıp evden kaçılabileceğine, radyonun içindeki küçük insanlara ve dünyanın çekirdek yiyerek gidilebilen; mahallenin o en uzak köşesi kadar büyülü bir yer olduğuna inananlara yazılmış bir kitap bu. Arama motoru olarak ansiklopedi kullandığımız yılları anlatan Başak Buğday, gülmekten gözlerimizi yaşartırken içimizdeki o eski yaraya da dokunuyor.
6- Kadın Kürkünde Rüya
Nazlı Karabıyıkoğlu
İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 256
Naci Girginsoy Öykü Ödülü ve Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü sahibi yazar Nazlı Karabıyıkoğlu, dört öykü kitabından sonra bu sefer ilk romanı Kadın Kürkünde Rüya ile okura sesleniyor.
Romanın konusu kısaca şöyle: Uçak kazasında parçalanan bir kadın, hızlıca bedenin ve ruhun tamir edilip yaratıldığı “Yeniden Diriliş Evi”ne yetiştirilir. Kadının vücudu birleştirilirken zaman yolculuğu da başlar. Sait Faik’le Ada’daki sohbetten Balzac’ın yazdıklarını karıştırmaya, Hrant Dink cinayetinden Virginia Woolf’un intiharına uzanan zaman kırılmalarıyla ruhun mayası mı şekillenir yoksa insanlık yeniden mi yaratılır? Diriltilip yeniden dünyaya gönderilecek kadınla uçağa binen kadın artık aynı kişi mi olacaktır?
7- Külleri
Semih Erelvanlı
Hep Kitap
Sayfa Sayısı: 268
Tahta Kuruları’nın Evreni ve Bebek Arabasında Ayvalar adlı öykü kitaplarından tanıdığımız Semih Erelvanlı’nın ilk romanı Külleri, Hep Kitap etiketiyle okurlarla buluşuyor.
Romanın konusu kısaca şöyle: Külleri, 2059 yılında çıkan ve yalnızca üç gün süren Üçüncü Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan bir dünya düzenini anlatıyor. Enerji santrallerinin büyük bir kısmının harap olmasının ardından insanlar ellerindeki her şeyi yakmış, geriye kitap bile kalmamıştır. Dünyanın Kuzeybatı Birliği ve Güneydoğu Federasyonu olarak ikiye bölünmesinin ardından birçok millet de yeryüzünden silinmiştir. Savaştan on yıl sonra, Kuzeybatı Birliği’ne bağlı Jilmaya topraklarında hükümet, vatandaşlarına büyük bir baskı uygulamaktadır. Yöneticiler yoksul, kimsesiz insanların yok edilip yaşaması gereken sınıflara yer açılması gerektiği düşüncesindeyken bu duruma dayanamayan, isyan eden insanlar da hükümeti protesto etmek için halka açık yerlerde bildiriler okuyup intihar etmektedirler.
8- Düşler Atlası
Özgür Balpınar
Timaş Genç / Timaş Yayınları
Sayfa Sayısı: 160
Gençlik edebiyatına yeni bir soluk getiren Özgür Balpınar, son kitabı Düşler Atlası‘nda Göğü Yeri İndirelim‘den tanıdığımız Deniz ile Yeryüzünün Kalbi‘nden tanıdığımız Bamba’yı bir araya getiriyor. Mahsur kaldıkları adadan bir çıkış yolu arayan ikilinin yolu adanın yerlisi Ra’yla birleşiyor.
Özgür Balpınar, Düşler Atlası’nda genç okurlarını “Hayalleriniz için sınırlarınız nelerdir?”, “Onlara ulaşabilmek için nereye kadar gidebilirsiniz?”, “Peki, ya zorluklarla başa çıkma konusunda kendinize ne kadar güvenirsiniz?” gibi sorular üzerinde düşünmeye davet ediyor.
9- Quijote Üzerine Düşünceler
José Ortega y Gasset (Çev. Mehmet Sait Şener)
Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 104
Orijinal adı Meditaciones del Quijote olan Quijote Üzerine Düşünceler, José Ortega y Gasset’in 1914’te, 31 yaşındayken yayımladığı ve felsefecinin daha sonra vereceği eserlerin çıkış noktasını oluşturan bir eser. Denemelerden oluşan bu kitap, özellikle sanat ve edebiyat alanlarındaki temel düşüncelerini ortaya koyan Gasset’in düşüncesini daha yakından kavramak için okunması gereken eserlerin başında yer alıyor. Yapı Kredi Yayınları’nın Cogito serisi altında yayımlanan bu eser, Mehmet Sait Şener çevirisiyle okurlarla buluşuyor.
10- Düşerken
Tarık Tufan
Profil Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 304
Yazar ve senarist Tarık Tufan’ın yeni romanı Düşerken, Profil Kitap etiketiyle okur karşısına çıkıyor. Çok katmanlı kurgusu ve ustalıklı anlatımıyla gün yüzüne çıkan roman; uyumsuzluğu, arayışı, kapanmamış yaraları ve bir dizi keskin hesaplaşmayı konu alıyor. Düşerken, başka dünyalardan bir kadınla bir erkeğin zamansız karşılaşmasını ve giderek karmaşıklaşan bir yol hikâyesini anlatıyor.
11- Nietzsche Bu İşe Ne Derdi?
Marcus Weeks (Çev. Devrim Çetinkasap, Elif Okan Gezmiş)
İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı: 192
Felsefenin gelmiş geçmiş en büyük zekâlarından Nietzsche’den hızlandırılmış felsefe dersleri ve tavsiyeler içeren bu rehber kitap, okuru aynı zamanda en iyi filozoflarla ve onların teorileriyle de tanıştırıyor. Marcus Weeks’in “What Would Nietzsche Do?” başlığıyla kaleme aldığı kitap, Devrim Çetinkasap ve Elif Okan Gezmiş’in ortak çevirisiyle okurlarla buluşuyor. Nietzsche Bu İşe Ne Derdi?; “Sizce Schopenhauer kırık kalbinizi onarabilir miydi?”, “Aristoteles çağdaş sanatın işe yaramaz olmadığına sizi ikna edebilir miydi?”, “John Stuart Mill’e Simpsons’ın Shakespeare’den daha iyi olup olmadığını sormak aklınızdan geçmiş miydi?” gibi farklı soruların yanıtlarını arıyor.
12- Sanatçılar – Yaşamları ve Eserleri
Kolektif (Çev. Ahmet Fethi Yıldırım)
Alfa Yayınları
Sayfa Sayısı: 360
George Bray, Caroline Bugler, Nick Harris, Diana Loxley, Kirsty Seymour, Jude Welton ve Ian Zaczek’in ortak çalışması olan Sanatçılar – Yaşamları ve Eserleri; Erken Rönesans’tan günümüze kadar 80’den fazla önemli sanatçının yaşamını, aşklarını ve eserlerinin dikkat çekici öykülerini bir araya getiriyor. Ahmet Fethi Yıldırım tarafından çevrilen ve Alfa Yayınları tarafından ciltli olarak piyasaya sunulan eser, sanat tarihine ilgi duyanlar için arşivlik bir çalışma.
13- Akıntıya Kürek
Yücel Erten
Doğan Kitap
Sayfa sayısı: 336
Türkiye’nin ilk diplomalı tiyatro yönetmeni Yücel Erten, Akıntıya Kürek adını verdiği kitabında anılarını, sanatı ve sanatçıyı anlatıyor. Mesleğinde yarım asrı geride bırakan Erten, konservatuar yıllarından başlayarak Devlet Tiyatroları deneyimlerini, yurt dışındaki eğitiminin ona kattıklarını ve sahneye koyduğu her yeni oyunda yaşadıklarını okurlarla paylaşıyor. Bu kitapta yalnızca Yücel Erten’in değil, Türk tiyatrosunun da anıları var.
14- Kötülüğün Felsefesi
Lars Svendsen (Çev. Mehmet Hocaoğlu)
Redingot Kitap
Sayfa Sayısı: 294
Yalnızlık, korku, özgürlük gibi kavramların felsefi ve tarihsel izini sürdüğü önceki eserleri övgüyle karşılanan yazar Lars Svendsen, Kötülüğün Felsefesi’nde, yaşanmış gerçek cinayet ve katliamlardan filmler ve romanlara, en büyük kötülük saydığı İkinci Dünya Savaşı ve Holocaust’a değin kötülük kavramını faillerin ve mağdurların bakış açısından etraflıca inceliyor. Yazar, düşünürler ve filozoflar eşliğinde güncelliğini koruyan bir sorunun peşine düşüyor: “Kötülük hakkında nasıl konuşacağız?”
Kötülüğün Felsefesi, bu sorunun güncelliği etrafında kötülüğe ilişkin bireysel ve toplumsal deneyimleri düşünebilmenin ufkunu yeniden belirlemeye çalışırken kötülüğü çağdaş yaşamın olağan bir yüzü olarak; ahlaki, politik ve en çok da pratik içerikleriyle birlikte ele alıyor.
15- Toplum İçinde Davranmak – Etkileşimlerin Sosyal Düzenine Dair Açıklamalar
Erving Goffman (Çev. Adem Bölükbaşı)
Heretik Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 272
Erving Goffman, “Toplum içinde nasıl davranılır?” sorusu etrafında şekillendirdiği eserinde yüz-yüze karşılaşma ve durumlardaki etkileşim düzeninin esasını ve detaylarını ilk kez okurla paylaşıyor. Etkileşim içerisindeki bireyler, eş zamanlı olarak ve birbirlerinin hem yargıcı hem de seyircisi olarak karşımıza çıkıyor. Düzenin “normalleri” kadar “delileri”, “damgalıları” veyahut da “madunları” da Goffman’ın merceğine takılıyor. Yerini bilememe hali olarak “delilik” ve erişime kapalılık olarak “engellilik” etkileşim düzeninin disipline etmeye çalıştığı kategorileri oluşturuyorlar. Goffman sosyolojisi, iktidar ilişkilerinin bir mikro-sosyolojisi için tüm potansiyelini ortaya koyuyor; durumlara sızmış tahakküm bu sefer etkileşim düzeninin uzlaşılarının yerini alıyor, daha doğrusu, bu uzlaşılar üzerinden yeniden üretiliyor. Böylece, etkileşimlerin “silik” yüzleri her şeyden önce tahakküm altındaki yüzler olarak çıkıyor karşımıza: Deliler, Engelliler, Kadınlar, Siyahlar…
16- Çağdaş Tiyatroda Anlatı – Tiyatrotem Üzerine Bir İnceleme
Ceren Özcan
Mitos Boyut Yayınları
Sayfa Sayısı: 116
Ceren Özcan’ın kaleme aldığı Çağdaş Tiyatroda Anlatı, tiyatroda anlatısal olanı Tiyatrotem’in tiyatrosu ve oyunları üzerinden ele alıyor. Kitabın ilk bölümünde anlatının temel öğelerini kavramsal bir çerçeve içinde açıklayan Özcan, ikinci bölümde ise Tiyatrotem oyunlarını anlatı tiyatrosunun ilkeleri üzerinden inceliyor. Mitos Boyut Yayınları’nın Kültür Dizisi serisi altında yayımlanan kitap, tiyatro üzerine daha derinlikli çalışmalarla ilgilenenler için arşivlik bir çalışma.
17- Avustralya Dinleri
Mircea Eliade (Çev. Cem Soydemir)
Doğu Batı Yayınları
Sayfa Sayısı: 216
Antropologlar, sosyologlar, psikologlar ve dinler tarihçilerin ilgisini yetmiş beş yıldan uzun süredir çeken Avustralyalıların yaşayış tarzları ve inançları Mircea Eliade’nin kaleminden ve Cem Soydemir’in çevirisiyle okurlarla buluşuyor. Okuru adım adım mitsel geçmişin muhteşemliğinin bilincine taşıyan Avustralya Dinleri; Avustralya toplumunda bireyin törenler aracılığıyla Düş Zamanını nasıl yeniden canlandırdığını, diğer bir deyişle, kökenini, başlangıcını öğrenmesini; kayalar, bitkiler ve hayvanlar aracılığıyla her şeyin anlamını nasıl kavradığını anlatıyor.