
Mektubumu almışsın, daha mufassalını istemektesin. Seni artık sık sık rahatsız etmek istesemde, iki ay kadar önce yakayı kurtardığım vahşi ortamların süregelen angaryaları ile meşgulüm şimdi de
Belki malumatın yoktur; on senedir kendimi makus bir kurban gibi hissettiğim ticarethane yaşamından yollandım kısa bir süre evvel. Tabii kendini adi bir mahkum gibi hissettiren bu ortamdan yakayı kurtarınca pek bir sevindim. Son zamanlarda değerli vaktimi manasızca sömürmekten başka bir işe yaramayan bu ticarethane yaşamından paçayı sıyırmak bana moral vermişti. Üstelik belli bir süre hayatımı sürdürecek kadar tazminat içinde anlaşmıştık. Gel gör ki iş iş diye kudurmuş, gözleri dönmüş bu vasıfsız insan müsveddeleri, ticarethanelerin düştüğü halleri bahane ederek, borçları olan sarı liraları ödemeyi ellerinden geldiğince erteleyeceklerini yüzsüz bir biçimde beyan ettiler. Boyları devrilesiceler bilmezler, mangır benim için pek önemli değildir. Karnımı doyurup, iki kadeh aslan sütü veyahut bir kaç bardak arpa suyumu da içtim mi benden iyisi yoktur. Kendileri ile davalık olduk. Sırtı pek edecek gün gelene kadar eldeki ile idare edeceğim.

Halk tarafından itildiğini, dışlandığını, kabul görmediğini mi hissediyorsun? Al sana Sokrates’ın yaşamı ve düşünceleri! Bu adam demiş, kendi bildiği uğruna gözünü kırpmadan ölüme gitti. Tabii böyle yalın bir biçimde değilde, anlattıkça anlatmış. Ben burada seni haberdar etmek için tek cümle ile anlatmaya çalışıyorum. Bunun gibi, yeterince mangıra sahip olmadığın düşünüyorsun fakat Epikuros böyle dedi, hüsranı hayale uğradın ama kahrolma, Seneca’ya kulak ver, her işe yetişmen gerekmiyor, yetersizsen Montaigne’de bütün varlığına rağmen vakit vakit kendini yetersiz hissederdi zira kalp kırıklıklarınıda tipsiz Schopenhauer Efendi kadar bile yaşamamış olabilirsin, ha hayat çok zor diyorsan da, şu bi çare Nietzsche ne yapsın acaba? diyerek, içimizi rahat tutmamızı sağlık vermiş.
cemtopuz@outlook.com
(Felsefenin Tesellisi, Alain de Botton, Sel Yayınları)
Özlemle beklenen mektup nihayet gelmiş 🙂
O vahşi ortamların angaryaları her dünya insanının yakasına yapışmış durumda maalesef…
Son sözü Sokrates baba söylesin:
Ne pahasına olursa olsun, evlenin. Karınız iyi çıkarsa mutlu olursunuz,yok fena çıkarsa o zaman da filozof olursunuz.