2024/03/29

Haydarpaşa Sahaf Festivali

Haydarpaşa’yı eski kitap kokusu sardı

Beyoğlu Sahaflar Derneği ve Kadıköy Belediyesi iş birliğinde gerçekleşen “Haydarpaşa Sahaf Festivali”, tarihi Haydarpaşa Tren Garı’nda sahaflarla kitapseverleri bir araya getiriyor.

Geçtiğimiz yıllarda pek çok kez kitap günlerine ev sahipliği yapan tarihi Haydarpaşa Garı, bu yıl ilk kez düzenlenen Sahaf Festivali’nde kitapseverleri  ve İstanbul’un farklı semtlerinden 40 sahafı  Haldun Taner Sokağı’nda bir araya getirdi.

18 Kasım 2017 tarihinde başlayan festival,  3 Aralık 2017 Pazar günü sona erecek. Festival alanı  11.00 – 21.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık.

Girişler ücretsiz.

Kitapların fiyatları uygun.

Haydarpaşa Sahaf Festivali’nde nadir bulunan kitap ve dergiler; eski belge, evrak ve haritaların yanı sıra yakın döneme ait ikinci el kitaplar da kitapseverlerle buluşuyor.


Her adımınızda müzik eşlik ediyor size, Haydarpaşa’nın tarihi atmosferinde.  Eski kitap kokusu karşılıyor sizi daha perona adımınızı atarken.

Sahaflar güler yüzlü, sıcakkanlı; sizi çay içip kitaplardan konuşmaya davet edenler bile çıkıyor aralarından biraz ilgi gösterirseniz.

Tarihi belge niteliği taşıyorlar

Varlık, Gırgır, İnci, Hayat ve niceleri…

Her biri kendi dönemlerine damgalarını vuran bu süreli yayınlar, Haydarpaşa’nın ölümsüzleşen trenlerinin vagonlarında asılı, sahiplerini bekliyorlar.

Renk renk, boy boy…

Tarihe tanıklık eden bu dergiler, artık iyice sararmış yapraklarının aralanmasını, dokunulmayı, okunmayı bekliyorlar.

Tarih kokuları saçılıyor etrafa.

Hayat dergileri 10 liradan alıcı buluyor. Bir sayısı hariç ama… Kapağında 27 Mayıs İhtilali sonrasında askerler eşliğinde Yassıada’ya götürülen Menderes’in fotoğrafını taşıyan Hayat dergisi, diğerlerinden daha pahalı.

Yeşilçam tutkunları için kaçırılmaz bir hazine

Türkan’lı bir kitap ayracı, Ediz Hun’lu bir kartpostal…

Film afişleri, Hayat ve Ses dergileri…

Sanki bir zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissediyorsunuz kendinizi 1. peron boyunca ilerlerken.

Yeşilçam tutkunlarının aklını başından alacak parçalar dolu etrafta.

Kadıköylü plakseverlerin yakından tanıdığı Plakhane de arşivini festivale taşıyanlar arasında.  Pikaptan yayılan notalar, tarih kokan kitapların arasında gezinenlere eşlik ediyorlar.

Müzik edebiyatla,

Edebiyat tarihle,

Tarih denizle buluşuyor

Haydarpaşa’da.

“Nostaljik bir deneyim…”

Sahaf Festivali’nin ziyaretçilerinden Füsun Hanım (60), Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dilbilimi mezunu.

Aldığı kitabı okumak için evine dönmeyi bekleyemeyenlerden. Festivalin ruhuna kaptırıp kendini, vagonlardan birine yerleşiyor hemen.

“Eski günlerime götürdü burası beni. Banliyö trenleri ve fonda çalan Berkant’ın Samanyolu… Çok sıcak bir atmosfer… Hemen okumaya başladım kitabımı. Eskiden işten eve dönerken hep bu trenlere binerdim. Buraya gelmek  nostaljik bir deneyim oldu benim için.”

“Bu dünyada kimi kimsesi kalmamış ailelerin fotoğrafları…”

Ahmet Bey (62), makine mühendisi, eski  Sultanahmetli.

Stantlardan birinin önünde duruyor. Karton kutuda tanesi 1 liradan satışa sunulan siyah-beyaz fotoğraflar çekiyor dikkatini.

Tanıdık hiçbir yüz yok.

Peki, o zaman kim bu insanlar?

Sorunun cevabı, stant sahibi sahaftan geliyor:

“Bu dünyada kimi kimsesi kalmamış insanlar onlar. Ölünce evleri boşaltılıyor. Eşyalarının arasından çıkıyor bu fotoğraflar.”

Haydarpaşa Sahaf Festivali’nden eve dönerken kolumun altında Marcel Proust‘un hacimli romanı “Kayıp Zamanın İzinde”nin İngilizce baskısı var.  Okunacaklar listesini alt üst edip kendini en başa yerleştirmeyi beceriyor Proust.

Haber ve fotoğraf:

Sevgi Ekicigil

sevgiekicigil.com

 

2 thoughts on “HAYDARPAŞA’DA ESKİ KİTAP KOKUSU

  1. Şahsen pek memnun kaldığımı söyleyemeyeceğim. Zira kitaplar sıfırına oranla bana pahalı geldi. Bahsettiğim kitaplar öyle ilk baskı vs. olmayanlar yanlış anlaşılmasın. Özellikle popüler olmuş eski kitaplarda sahaflar fahiş fiyatlar istiyorlar. Kitapyurdu fiyatı 17.35 TL olan kitabın 2012 baskısına 22 TL istedi. Telefondan İdefix, Kitapyurdu uygulamarını açıp gezdiğim için fiyat konusunda memnun kalmadığımı söyleyebilirim. Raflarda çok fazla sayıda popüler kitap vardı ve bir klasik olarak sol tandanslı kitaplara yönelik pozitif ayrımcılık çoğunda göze çarpıyordu.

    Ancak; sizin de anlattığınız gibi ortam nefisti. Her yan eski kitap kokusu, ‘Alaman’ yapımı kaliteli bir gramofondan Safiye Ayla’ya karışan sokak sanatçılarının performansı, bolca okumaya meraklı insan, kelli felli hocalar… Kadınlarımızın da ağırlıkta olduğunu belirtmem gerek.

    1. Merhaba, öncelikle yorumunuz için teşekkürler.

      Fiyatların yüksekliğinden ve popüler kitapların ağırlıkta oluşundan yakınmışsınız. Günümüzde “İkinci el” kitap alıp satmak, sahaflığın tam karşılığıymış gibi algılanıyor. Bu da ne yazık ki sahaflık gibi böylesine köklü bir mesleğin yüzleştiği en büyük problemlerden biri.

      Eleştirilerinize katılıyorum ancak durumun Sahaf Fesivali’nin özelinde değil, genel olarak değerlendirilmesi gerektiği kanısındayım.

      Sevgi Ekicigil

Yorum Yapmasam Olmaz :)