
Kitabın arka kapak yazısı, Camus’un zihin dünyasının kapısını aralıyor: “…(Mitolojide) Tanrıların, hep yeniden aşağıya yuvarlanacak olan taşı tepeye çıkarmakla cezalandırdıkları Sisifos, cezasını bilinçli olarak kabullenmiştir, tekrar yuvarlanacağını bildiği halde taşı bütün gücüyle yukarı taşır. Camus saçma kavramını işte bu noktada tanımlar. Boşuna olduğunu bildiği halde direnen insan.”
Güllüoğlu’nun zaman zaman okuru kovalarcasına şiirinden uzaklaştıran, anlamı eksilerin altına düşüren bir metin kurgusu var. Elbette ki, akılda kalıcı, sorgulayıcı, mananın çıplak bileğini gösterip; okuru peşinden koşturacak nitelikte dizeler yok değil. ( – bu karanlık kaç vuruş sus? – sayfa,12 ) Ancak Güllüoğlu şiiri, bütünüyle ele alındığında; çağrışım gücü düşük imgelerle, dışardan cam filmiyle örülü, görülemeyen ve girilemeyen; içerden ise kendi sarmalında dönüp duralayan bir yapıya sahip… ( Bu kanıya birçok şiirde varmak mümkün ancak Jö.Fybc’gk Dmjiceğ isimli şiirde, deyim yerindeyse sayıklama hat safhaya ulaşıyor; sayfa, 40 )

Fahri Güllüoğlu’nun 1996-2006 yılında yazdığı şiirlerden oluşan ilk kitap “magmanın gözleri” de iyi bir şiir kitabıdır. Okunması şiddetle tavsiye edilir.