
Kısa süre önce “Kill Your Darlings” filmiyle tekrar gündeme gelen Beat Kuşağı yazarlarının en çok konuşulan isimleri olan Allen Ginsberg, Jack Kerouac, William S.Burroughs‘un ve daha bir çok ünlü yazarın şehri olan New York’ta bir tur atacağız. Geçmişte bu mekanlarda yaşanmış ilginç anektodlara ve tabiki yiyip içebileceğimiz şeylere de kısa kısa değineceğiz.
İşte o 7 mekan;
1. Caffe Reggio – 119 MacDougal Street
Evet Beat Kuşağı gerçekten de zamanlarının büyük bir kısmını Caffe Reggio’da geçirmişti. Fakat Caffe Reggio’u ünlü kılan sadece Beat kuşağı deil onların kuruluşundan bu yana yaptıkları özel Cappuccinosundadır. “Original Cappuccino” olarak adlandırdıkları ünlü kafeinli içeceği Italya’dan New York’a ilk getiren Caffe Reggio olmuştur.
2. Cafe Wha? – 115 MacDougal Street
Cafe Wha? Allen Ginsberg‘in düzenli olarak kokteylerini yudumladığı mekan olarak bilinmekten ötürü övünür. Bu mekan hafta içi hergün canlı müziğe yer verirken çarşambadan pazar gününe kadar da rock yapan bir müzik grubuna ev sahipliği yapar. Mekan tam anlamıyla Beat Kuşağının yaşadığı dönemdekiyle paralellik gösterir. Ve Cafe Wha? ‘nın öyle güzel bir özelliği daha var ki o da şu; Bob Dylan daha ünlü olmadan evvel 1960’ların ilk yıllarında ilk küçük konserini Beat kuşağının takıldığı bu mekan da vermişti. Ve Bob Dylan Beat kuşağı yazarları Allen Ginsberg, Jack Kerouac ve Burroughs ile ilk bu mekanda tanıştı.
3. Fat Black Pussycat (eskiden “Kettle of Fish”) – 130 West 3rd Street
Eskiden Kettle of Fish şimdi ise Fat Black Pusuycat adıyla 1950 lerden beridir hizmet veren bu mekan Jack Kerouac ve Bob Dylan’ın beraber sıkça takıldıkları yerlerden biriydi. (şimdiki yerleri 59 Christoher Caddesi’nde). “Door Wide Open: A Beat Love Affair in Letters” kitabının yazarı ve Jack Kerouac‘ın eski sevgilisi Joyce Johnson, MacDougal Caddesi’ndeki ‘Kettle of Fish’ te yaşanan bir olayı şöyle anlatıyor; “Birgün Jack Kerouac ve Gregory Nunzio Corso barı terk ettiklerinde onları dışarıda takip eden iki adam savunmasız halde yakaladıkları Jack’ı fena halde hırpalamış burnunu ve kolunu kırmıştı…” . Her neyse hala işletilen bu barda kırmızı neon ışıklarının altında Beat kuşağının bu iki yazarının fotoğraflarını duvarda asılı bir şekilde görebilirsiniz.
4. White Horse Tavern – 567 Hudson Street
1880 yılından beridir işletilen ve bir çok edebiyatçının da uğrak yeri olan White Horse Tavern(meyhane), Greenwich Köy’ünde bulunmaktadır. Amerika’nın edebiyat kültür mekanı olarak da onaylanmış olan bu yeri ilginç kılan hikayeleri de var. Bunlardan biri şöyledir; Galler doğumlu ünlü şair Dylan Thomas bu White Horse Tavern’da 18 bardak viski içtikten sonra mekandan ayrılmış ve alkol komasından hayatını kaybetmişti. Onun dışında White Horse Tavern beat kuşağı yazarlarından Ginsberg ve Kerouac‘ın yanısıra Frank O’Hara ve John Ashbery’nin de sıkça takıldığı yerlerden biriydi.
5. Washington Square Diner (Formerly “Pony Stable Inn”) – 150 West 4th Street
Eski adı Pony Stable Inn olan şimd ise The Washington Square Diner olarak çalıştırılan mekan New York’un ilk lezbiyen barı olarak bilinmektedir. Burası ayrıca Allen Ginsberg’in Columbia Koleji’nde öğrenciyken Gregory Nunzio Corso ile takıldığı yer olarak da bilinmektedir. Beat kuşağı üzerine birçok kitabı olan Bill Morgan “Beat Generation in New York: A Walking Tour of Jack Kerouac’s City” adlı kitabında şöyle yazar; “Corso, şiirlerinden oldukça etkilenen Ginsberg’e yazdıklarından birini daha gösterirken ona şöyle takılır; Geçen gün evimin penceresinden dışarı bakarken yolun karşısındaki evde bir kızla sevişmekte olan komşumu gördüm. Ve o kişi Allen Ginsberg ve onun kız arkadaşı olduğu ortaya çıktı.”
6. Minetta Tavern – 113 MacDougal Street
Zamanında Beat Kuşağı’nın da sürekli olarak takıldığı otantik yerden biri olan Minetta Tavern (Meyhanesi) MacDougal Caddesi’nde hala hizmet vermektedir. Aslında bu meyhane Beat Kuşağı‘dan önce ünlü yazar Ernest Hemingway tarafından da çok seviliyordu. Bu İtalyan Restaurant & Bar’ın müdavimlerinden biri olan William S. Burroughs ve arkadaşları Allen Ginsberg ile cinayetten hapse giren Lucien Carr’ın belki de hayatlarını etkileyen en önemli ve bir o kadar da gizli görüşmesi bu meyhanede gerçekleşmişti. Ayrıca bu gizli konuşma sırasında meyhanede kavga çıkaran Gregory Corso da bir adamın suratında cam şise patlatmış kendi elinin kesilmesine de engel olamamıştı.
7. The 13th Step Bar & Grill (former “Cafe Le Metro”) – 149 Second Avenue
Eskiden Cafe Le Metro şimdi ise The 13th Step Bar & Grill olarak bilinen bu mekan düzenli olarak ünlü şairlerin ve özellikle de Beat Kuşağı yazarlarının uğrak yeri olmuştur. Bill Morgan şöyle anlatıyor; “Bu cafe 1964’te birçok ‘ruhsatsız eğlencenin’ yapıldığı ve dolayısıyla da aleyhine en çok davanın açıldığı mekan olarak tarihe geçmişti. Bu mekanda sürekli olarak takılan, ayrıca şairler topluluğunun da üyesi olan Allen Ginsberg ve Bob Dylan, Julian Beck, Lawrence Ferlinhetti, Pete Orlovsky, John Wieners ve Diane di Prima gibi topluluğun diğer birçok ünlü üyesi bu cafenin kapanmaması için gerekli bütün izinleri almış ve cafe aleyhine açılan tüm davaları kazanmıştı.”
Bu mekanlara ait bazı eski fotoğraflar
salihgumustas@gmail.com
untapped cities