
Özdemir Asaf Kimdir?
“Geçen yaşadığındır, yaşarken anlamadan.
Kalan bir gerçektir belki”
Bu dizelerin sahibi olan Özdemir Asaf’ın asıl adı Halit Özdemir Arun’dur. Asaf, ilk ve orta öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde yapmıştır. Lise son sınıfta Kabataş Lisesi’ne geçmiş ve lise diplomasını buradan almıştır. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İktisat Fakülteleri ile Gazetecilik enstitüsüne devam etmiş ise de öğrenimini tamamlayamamıştır. Özdemir Asaf, bir süre kitapçılık ve meyhanecilik de yapmıştır ama o her zaman şair olarakhafızalarımızda yer edindi. Özdemir Asaf evli idi ve dört çocuk babasıydı.
Zaman zaman Eminönü Halkevi’ndeki edebiyat matinelerinde şiirlerini okur, dinleyicileri kendine hayran bırakırdı. Asaf, az kelime ile çok şey ifade etmeyi severdi. “İsterim ki sözlerin arasında bir söz, sözden öte bir söz olsun,” cümlesi bu tezi doğrular niteliktedir. Öyle şiirleri vardı ki hayranları özellikle o şiirlerini dinlemek için matinelere gelirlerdi. Lavinia isimli şiiri en çok beğeni toplayan şiirlerinden birisiydi. Acaba ne yazmıştı o şiirinde? Birlikte okuyalım:
LAVİNİA
“Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.”
Bu muhteşem şiirin bir de öyküsü vardır değerli okur. Günün birinde Asaf, matinede şiir okurken bir kadın oturduğu yerden kalkmış. Bunu gören Asaf ise arkasından seslenmiş:
“Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin”
Özdemir Asaf’ın bu tavrı ancak edebiyata düşkün olması ile açıklanabilir. Çünkü sanata olan saygısızlığı asla kabullenemezdi. İnsanların sanata saygı duymasını ve sanata karşı ilgi göstermesini isterdi. Asaf’ın herhangi bir şiirini veya sözünü okuyan okuyucu onun ne kadar kıvrak bir zekâya sahip olduğunu anlamakta zorlanmaz. Şiiri sevmeyen kim varsa Asaf’ın şiirlerini okuduktan sonra şiir konusundaki tüm ön yargılarını ardında bırakacaktır. Çünkü o, şiire derin bir anlam katıyordu. Zira kimi şairler gibi şiiri anlamsızlaştırmıyordu! Adetâ kelimelerle oynuyordu ve okuyucusuna tek bir cümlesi ile olsa çok şey anlatmaya çalışıyordu.
2=1
“Kim o, deme boşuna..
Benim, ben.
Öyle bir ben ki gelen kapına;
Başdan- başa sen.”
Özdemir Asaf, annesinin deyimiyle zarif, şık ve kibardı.
Asaf’ın şiirleri kadar yaşantısını da merak edenler vardır. Özdemir Asaf nasıl bir adamdı? Bu sorunun cevabını annesi şu şekilde yanıtlamıştır:
“Şiirler yazıyor, çeviriler yapıyordu. Son derece kibar, zarif, çok şık bir gençti. Herkes poplin gömlek giyerken Özdemir, takım elbisesinin içine ipek ponje gömlek giyiyordu. Kol düğmeleri altın üzerine inci kakmalıydı. Sağ elinin yüzük parmağında kemer biçiminde yakut taşlı bir yüzük vardı. Bu kadar şıktı. ”
İşte, annesinin deyimiyle böyle bir şairdi Özdemir Asaf: Zarif, şık ve kibar.
Özdemir Asaf’ın şiirinde temalar
Özdemir Asaf şiirlerinin pek çoğunda yalnızlık, ölüm, ayrılık ve sevgi konularını ele almıştır.
Kimi şiirlerinde ise okuyucularını güldürmeyi başarmıştır.
“Ölünceye kadar seni bekleyecekmiş,
Sersem.
Ben seni beklerken ölmem ki.
Beklersem.”
Ama en çok yalnızlık temalı şiirleri beğeni toplamıştır.
“Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz.
Çok ayrılık içtim ben, kalbim güzel hani”
sözü onun unutulmaz sözleri arasında yer alır.
“Sen bana bakma, ben senin baktığın yönde olurum”
sözü ise onun şair ruhunu ortaya koyan muazzam cümlelerinden biridir.
Bazen ÖzdemirAsaf’ın şiirlerini okuduğunuzda onunla karşılıklı dertleşir gibi olursunuz.
Size teselli verir bazı şiirlerinde.
Bir bakarsınız dert ortağınız oluverir.
“Aslında giden değil,
Kalandır terk eden.
Gidende bu yüzden gitmiştir zaten…”
Annesine ayrı bir önem verirdi Özdemir:
“ Ne cenneti merak ediyorum,
Ne de cehennemi;
Çünkü ben annemi gülerken de gördüm,
Ağlarken de”
Yeri gelir öğüt verir.
“Sana güzel deyolar,
Sakın olma!”
*
“…Bir seviyi anlamak
Yaşam harcamaktır
Harcayacaksın!”
Son şiirini röntgen kâğıdına yazdı Özdemir Asaf ve son öğüdünü de bu şiirinde vermiş oldu.
“Hastanede veya hapishanede hayatını yazma
Sonunu bir merak eden çıkabilir.
Hastanede her gece insan bir kaç yaşam yitirebilir
Ya da yaşayabilir
Hapishanede ise her sabah”
Kısacası değerli okur,
R’leri Söyleyemeyen Şair sevmişti, sevilmişti, görmüştü, eleştirmişti, yazmıştı, güldürmüştü, öğütlemişti, gitmişti ve ağlatmıştı.
Sinem SAÇKAN
http://hukukiyorum.blogspot.com/
ne güzel bir şiir
çok iyi bir yazı olmuş..
Lavinia <3