
İlk defa1857 yılında başlayan büyük bir grev ve ardından 120 kadın işçinin can vermesi üzerine ortaya çıkan Dünya Emekçi Kadınlar Günü, ülkemizde 1921 yılından beri her yıl 8 Mart gününde kutlanıyor.
Türk edebiyatına hem yazdıklarıyla hem de yaptıklarıyla damgasını vuran kadın yazarlar, 2018 yılının 8 Mart’ında konuğumuz olsun istedik ve sizin için 8 önemli isim seçtik. Geride kalanlar, listeye girmeyi hak etmedi mi? Aslında bu liste, sayfalarca sürebilirdi. Sadece edebiyatta değil, sanatın ve bilimin her alanında o kadar değerli kadın var ki adı anılması gereken. 8 Mart’a özel seçtiğimiz 8 sayısı, sembolik bir sayı yana çevirdiğinizde sonsuzluk işaretine dönüşebilen.
Bakın Henry Miller ne diyor kadına bakışa dair:
“Kadınlar ile ilgili yapılabilecek üç şey vardır. Onu sevebilir, onun için acı çekebilir ya da onu edebiyata çevirebilirsin.”
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!
Türk edebiyatına damgasını vuran 8 kadın yazar
1. Halide Edib Adıvar ( d. 1884 – ö. 9 Ocak 1964)
Halide Onbaşı olarak da tanınan Halide Edib Adıvar, yazarlığının yanı İstanbul Üniversitesi’nde edebiyat profesörü, İngiliz Filoloji Kürsüsü Başkanlığı yapmış bir akademisyen ve 1950’de girdiği TBMM’de milletvekilliği yapmış bir siyasetçidir. Halide Edib, 1919 yılında İstanbul halkını ülkenin işgaline karşı harekete geçirmek için yaptığı konuşmaları ile zihinlerde yer etmiş usta bir hatiptir. Kurtuluş Savaşı’nda cephede Mustafa Kemal’in yanında görev yapmış, sivil olmasına rağmen rütbe alarak bir savaş kahramanı sayılmıştır. Savaş yıllarında Anadolu Ajansı’nın kurulmasında rol alarak gazetecilik de yapmıştır..
Başlıca eserleri: Handan (1912), Ateşten Gömlek (1922), Vurun Kahpeye (1926), Mor Salkımlı Ev (1926), Türk’ün Ateşle İmtihanı (1928), Sinekli Bakkal (1935)
2. Nezihe Meriç (d. 1925, Gemlik – ö. 18 Ağustos 2009, İstanbul)
Türk edebiyatının önemli kadın öykücülerinden birisidir. 1970’li yıllardaki siyasî savrulmaları öyküleştirmiş, kadın ve çocuk sorunlarına eğilmiş bir yazardır. Karayolları mühendisi olan babasının görevi nedeniyle çocukluğu Anadolu’nun değişik kentlerinde geçti. Orta öğrenimini 1943’te Eskişehir Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okudu.
Korsan Çıkmazı ile 1962 Türk Dil Kurumu, Bir Kara Derin Kuyu ile 1990 Sait Faik Armağanı, Yandırma ile 1998 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü, 2007’de ise Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nü aldı. Ankara’da, eşi Salim Şengil’in kurucusu olduğu Dost Yayınları’nın ve Dost dergisinin yönetiminde görev aldı (1957-1973)
Başlıca eserleri: Boz Bulanık Hikayeler (1953), Korsan Çıkmazı (1961), Dumanaltı (1985), Yandırma (1998), Alacaceren (2003), Toplu Oyunlar (2003), Çisenti (2005), Gülün İçinde Bülbül Sesi Var (2008)
3. Adalet Ağaoğlu (d. Nallıhan, Ankara, 13 Ekim 1929)
20. yüzyıl Türk edebiyatının en önemli romancılarından biri kabul edilir. Türkiye’nin değişik dönemlerini ve bu dönemlerin insan hayatlarına etkisini inceleyen eserler vermiştir. Romanları dışında hikaye, oyun, deneme, anı türünde eserler verir. Edebiyata ilgisi lise yaşamında şiirlerle başladı, kısa bir süre sonra oyun yazarlığına yöneldi. İlk defa 1946’da Ulus gazetesinde tiyatro eleştirileri yayımlayarak yazarlığa başladı. 1948-50 arasında Kaynak Dergisi’nde şiirleri yayımlandı. 1951-1970 yılları arasında TRT’de çeşitli görevlerde bulundu. İlk romanı Ölmeye Yatmak, 1973’te yayımlandı. Bu ilk romanından itibaren tüm eserleri yoğun tartışmalara konu oldu. Ölmeye Yatmak, daha sonra yazdığı Bir Düğün Gecesi(1979) ve Hayır (1989) adlı romanlarla bir üçleme oluşturdu ve birçok ödül kazandı. Bir Düğün Gecesi ve Hayır romanları yayınlanır yayınlanmaz, ikinci romanı olan Fikrimin İnce Gülü, dördüncü basımında toplatıldı. “Fikrimin İnce Gülü” romanı hakkında, “askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif (küçük düşürmek)” suçlamasıyla hakkında 1981 yılında dava açılan Ağaoğlu, iki yıl süren davanın ardından aklandı. Düğün Gecesi” ise soruşturma aşamasında kaldı. Dönemin üç önemli roman ödülüne layık görülmüş olan Bir Düğün Gecesi adlı roman için ayrıca Aldous Huxley’den aşırma olduğu suçlaması ortaya atıldı ve uzun tartışmalara sebep oldu.
Başlıca Eserleri: Ölmeye Yatmak (1973), Fikrimin İnce Gülü (1976), Bir Düğün Gecesi (1979), Yazsonu (1980), Hayır (1989), Ruh Üşümesi (1991), Romantik Bir Viyana Yazı (1993), Damla Damla Günler (2004)
4. Sevgi Soysal (d. 30 Eylül 1936, İstanbul – ö. 22 Kasım 1976, İstanbul)
Ankara Kız Lisesi’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nü bitirdi. 1957-1958’de Almanya’nın Göttingen Üniversitesi’nde arkeoloji ve tiyatro bölümlerinde öğrenim gördü.1961’de Ankara Meydan Sahnesi’nde Haldun Dormen’in yönettiği “Zafer Madalyası” adlı oyunda tek kadın rolünü oynadı. İlk öykü kitabı Tutkulu Perçem, 1962 yılında yayımlandı. 1965 yılında TRT’de program uzmanı olarak çalışmaya başladı. 1965-1969 yılları arasında “Papirüs” ve “Yeni Dergi”‘de öyküleri yayımlandı. 12 Mart dönemi, Sevgi Soysal’ın hayatı ve yazarlığı üzerinde derin izler bırakan bir dönem oldu. Yürümek, müstehcenlik gerekçesiyle toplatıldı ve Sevgi Soysal, kısa bir tutukluluk ardından TRT’den ayrılmak zorunda kaldı.
Başlıca eserleri: Tutkulu Perçem (1962), Tante Rosa (1968), Yürümek (1970), Şafak (1975), Yenişehir’de Bir Öğle Vakti (1974), Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu (1976), Bakmak (1977)
5. Tomris Uyar (d. 15 Mart 1941 – ö. 4 Temmuz 2003)
Türk öykü yazarı ve çevirmen olan Tomris Uyar, İngiliz Kız Ortaokulu’nda, şimdiki adı Robert Kolej olan Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde eğitim gördü (1961). İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne bağlı Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi (1963).
Papirüs dergisi kurucularından olan Uyar’ın deneme, eleştiri ve kitap tanıtma yazıları Yeni Dergi, Soyut, Varlık gibi dönemin belli başlı dergilerinde yayımlandı. On öykü derlemesinden Yürekte Bukağı ile 1979, Yaza Yolculuk ile 1986 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazandı. 60’ı aşkın çevirisi kitaplaşan Uyar’ın günlükleri, “Gündökümü” genel başlığı altında, yayımlandı. Yürekte Bukağı ve Yaza Yolculuk öykü kitapları ile Sait Faik Hikâye Armağanı’nı aldı.
Tomris Uyar, İkinci Yeni akımının merkezindeki önemli bir kadındır. Cemal Süreya, Edip Cansever ve Turgut Uyar’ı zamanında aşkıyla peşinden sürüklemiştir.
Başlıca Eserleri: Yaza Yolculuk (1986), Yazılı Günler (1985-1988) (1989), Sekizinci Günah (1990), İpek ve Bakır (1971), Otuzların kadını (1992), Aramızdaki Şey (1998), Güzel Yazı Defteri (2002), Gündökümü: Bir Uyumsuzun Notları (2003)
6. Tezer Özlü (d. 10 Eylül 1943, Simav, Kütahya – ö. 18 Şubat 1986, Zürih)
Tezer Özlü, Çocukluğun Soğuk Geceleri ve Yaşamın Ucuna Yolculuk olmak üzere az sayıda kitabıyla tanınır. İlk kitabı 1963’ten itibaren dergilerde yayımlanan öykülerinden oluşan Eski Bahçe’dir. Kitap ilk kez 1978’de basıldı. 1980’de ilk romanı olan Çocukluğun Soğuk Geceleri yayımlandı. Kendisini derinden etkilemiş üç yazar olan Svevo, Kafka ve Pavese’nin izinden giderek yazdığı ikinci romanı 1983’te Auf den Spuren eines Selbstmords (Bir İntiharın İzinde) adıyla yayımlandı. 1983 Marburg Yazın Ödülü’nü kazanan kitap, yazar tarfından Yaşamın Ucuna Yolculuk adıyla Türkçe olarak bir anlamda yeniden yazıldı ve bu haliyle 1984’te basıldı. Günce ve anlatılarından bazı parçalar ise Kalanlar (1990) adlı küçük bir kitapçıkta bir araya getirildi. Bu kitapta yer alan çoğu Almanca yazılmış metinler, Sezer Duru tarafından Türkçeye çevrildi. Özlü’nün yayımlanmamış senaryosu Zaman Dışı Yaşam da 1993’ten itibaren yazarın tüm yapıtlarını yayımlayan YKY tarafından basıldı. Bu seride, yazarın dostu Leyla Erbil’e yazdığı mektuplardan oluşan Tezer Özlü’den Leyla Erbil’e Mektuplar (1995) da bulunmaktadır.
Başlıca Eserleri: Çocukluğun Soğuk Geceleri (1980), Yaşamın Ucuna Yolculuk (1984), Eski Bahçe- Eski Sevgi (1987), Kalanlar (1990), Zaman Dışı Yaşam (1993), Leyla Erbil’e Mektuplar (1995)
7. Latife Tekin (d. Bünyan, 1957)
9 yaşındayken ailesiyle birlikte İstanbul’a geldi. Ortaöğrenimini Beşiktaş Kız Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Telefon Başmüdürlüğü’nde kısa bir süre çalıştı. İlk kitabı “Sevgili Arsız Ölüm” 1983’te yayınlandı. Anadolu’daki köy yaşamı ve insanlarını masalımsı bir atmosferde ve “Yüzyıllık Yalnızlık” (Gabriel Garcia Marquez) tadında anlattığı bu ilk romanıyla büyük ün kazandı. Büyülü gerçekçilik akımına da yakıştırılan bu romanının ardından peş peşe diğer romanları geldi. Eserleri İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, Farsça ve Hollandacaya çevrildi. Değişik üslubu ve yaklaşımıyla kuşağındaki edebiyatçıların önde gelen isimlerinden biri oldu.
Latife Tekin Bodrum Gümüşlük`te bir `Ebediyat Evi` projesi başlatmıştır. Latife Tekin, Bodrum Gümüşlük’te, herkesin yazabileceği, tartışabileceği, sanatçıların büyük şehrin dağdağasından uzak eser üretebileceği bir mekanın tamamlanması için çalışmaktadır.
Başlıca Eserleri: Sevgili Arsız Ölüm (1983), Berci Kristin Çöp Masalları (1984), Gece Dersleri (1986), Buzdan Kılıçlar (1989), Aşk İşaretleri (1995), Unutma Bahçesi (2004), Muinar (2006), Rüyalar ve Uyanışlar Defteri (2009), Bir Yudum Sevgi (1984)
8. Ece Temelkuran (d. İzmir, 22 Temmuz 1973)
1991 yılında Bornova Anadolu Lisesi’ni, 1995 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1993 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nde gazeteciliğe başladı. İlk yazıları Patika dergisi’nde yayınlandı.
Kadın hareketi, siyasi tutuklu ve hükümlüler, Güneydoğu sorunu üzerine çalıştı, röportajlar yaptı. Almanya’da kadın hareketi üzerine bir araştırma yaptı. Yurtiçinde ve dışında çeşitli dergilerde yazılar yazdı, CNN Türk’te muhabirlik yaptı. Dünya Sosyal Forum sürecini izlemek için 2003’te Brezilya’ya, 2004’te Hindistan’a gitti. Venezüella’daki sosyalist devrimini ve Arjantin’de ekonomik krizden sonra oluşan halk hareketini inceledi.
Ece Temelkuran, Aslı Erdoğan, Ümit Kıvanç, Bejan Matur, Beliz Güçbilmez, Murat Uyurkulak ve Şamil Yılmaz ile birlikte Son Bir Kez oyununun yedi yazarından biridir.
Başlıca Eserleri: Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita (2006), İç Kitabı (2007), Ağrı’nın Derinliği (2008), Ne Anlatayım Ben Sana (2010), Kayda Geçsin (2012), Düğümlere Üfleyen Kadınlar (2013), Devir (2015)