
John Fowles’in de dediği gibi yazarlar bir yarı tanrıdır. Çünkü yazdıkları romanlarda karakterleri diledikleri gibi yaratırlar. Biz de yaratılan karakterleri okudukça, o karakterin yaratıcısı yazara bir zaman sonra yakınlık hissetmeye başlarız. İçselleştiririz hem yazarı hem yazarın yarattığı karakterleri.
Ancak yarı tanrı olduğunu düşündüğümüz yazarlar elbette ölümlüdür bizler gibi.
Ünlü yazarların mezar taşlarındaki yazılar:
William Shakespeare
“Bu mezarı koruyanı Tanrı korusun, kemiklerimi yerinden oynatanı lanetlesin!”
Sylvia Plath
“Harlı alevlerin ortasında bile altın nilüfer yetiştirilebilir.”
Virginia Woolf
“Kendimi sana doğru savuracağım, yenilmeksizin ve boyun eğmeden, ey ölüm!”
(Dalgalar adlı kitabından)
John Keats
“İsmi suya yazılmış olan burada yatıyor.”
F. Scott Fitzgerald
“Şimdi sefer etmekteyiz, biz o akıntıya karşı giden tekneler…durmadan geriye, geçmişe çarpılıp atılsak da ne gam… “(Muhteşem Gatsby adlı kitabından)
Robert Frost
“Dünya ile aşık kavgasına tutuştum.”
Dorothy Parker
“Toz yüzünden özür dilerim.”
(Dorothy Parker’in vücudu ölümünden sonra yakıldı, onun seçtiği bu yazı mezar taşına yazıldı.)
Oscar Wilde
“Öldü işte ama her şey bitmedi
Kırık ölü çömleğini merhametin
Başkasının gözyaşı dolduracak;
Akıp gidecek yaşamın ırmağı
Tüm lanetli, sıradışı insanlar
Onun ebedî yasını tutacak.”
(Wilde’ın “Reading Hapishanesi’nin Baladı” adlı şiirinden)
Salih GÜMÜŞTAŞ