Şiirler, şarkılar yazılmıştır yıldızlar üstüne. Yıldızların hareketlerinin insan hayatına etkilerini inceleyen astroloji biliminin yanı sıra edebiyatta da önemli bir yer tutar yıldızlar ve gezegenler. Dünyaca ünlü yazar Antoine de Saint-Exupéry’nin ölümsüz eseri Küçük Prens‘te olduğu gibi… Gezegenindeki çiçeği ile anlaşamadığı için Dünya’ya gelen Küçük Prens, her ne kadar bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılsa da ufkumuza başka gezegenler ve yıldızlar konusunda küçük bir kapı araladığı için de unutulmazlar arasında olduğunu söyleyebiliriz. Peki, yıldızların kitaplarda niçin beş köşeli olarak gösterildiğini hiç merak ettiniz mi?
Yıldızlar küre biçimindeki gaz toplarıdır. Çok uzakta oldukları için, onları küçücük birer nokta olarak görürüz. Yıldız denilince gözümüze gelen imgelerin aksine yıldızlar köşeli değildir. Ancak yıldızların köşeli olduğuna günümüze kadar gelen bu inanış Eski Mısır’dan kaynaklanıyor. Eski Mısırlılar, bir insanın ruhunun öldükten sonra yıldız olduğuna inanıyorlardı. Mısırlıların hiyeroglif yazısında “ruh” u gösteren işaret bir başı, iki kolu, iki bacağı olan çizgisel bir simgeyle gösteriliyordu. Bu simge, taşa oyulduğunda ya da bir yere çizildiğinde beş köşeli görünüyordu. Eski Mısırlılardan etkilenen pek çok kültürün gökyüzündeki yıldızları bu beş köşeli görünen simgeyle ifade ettikleri söyleniyordu. Bu sebepten günümüzde bile yıldız denilince aklımıza hemen beş köşeli alışılageldik o geometrik şekil beliriyor.